Psikoterapi Nedir?
Psikoterapinin sözlük anlamı, ruhsal yolla tedavi etmek şeklinde tanımlanabilir.Bu terimin iki kelimeden oluştuğunu görürüz. Buradaki “psycho” kelimesi “psyche’ anlamına olup can ve ruh manasınadır. “Kelimenin kökeni Grekçe de yine can, nefs ve ruh anlamlarına gelen, psukhe olup nefes almak anlamına gelen “psukhein” fiilinden türemiştir. Kelime Latinceye “ps?che (psişe)” olarak geçmiştir. Terapi kelimesi de (İngilizce Therapy) bir hastalık ya da bozukluğun tedavisi demek olup, kelimenin kökeni Grekçe “tıbbi olarak tedavi etmek” anlamına gelen “threapeuein” fiilinden türeyen “therapeia” kelimesidir. Bu iki kelimenin birleşmesinden meydana gelen psikoterapi (psychotherapy) teriminin sözlük anlamı ruhsal tedavi demektir. Burada ruhsal tedaviden kasıt psişik hastalıkların ilaç ve cerrahi yöntemler kullanılmadan tedavi edilmeye çalışılması anlamına gelmektedir.
Psikoterapi, hastalığı belirli bir psiko-patolojik anlayış içerisinde, belirli bir kavram dizinine oturtarak ve yapılandırılmış bir program içerisinde tedavi etmek amacıyla planlı bir şekilde yürütülen uygulamalardır. Fakat evrensel olarak kabul edilmiş, standardize edilmiş tek bir psiko-patolojik anlayışa dayanan böyle bir psikoterapiden bahsetmek henüz zor görünmektedir.Tıbbın en kesin en net olarak bildiğimiz hastalıklarında dahi tedavi yaklaşımları, stratejileri ve uygulamaları açısından geniş bir yelpaze söz konusudur. Hatta bu yelpazenin uçları birbirine zıt noktalara kadar gidebilmektedir.
Psikiyatri içerisinde psikoterapi de sınırları zaman zaman belirsiz, zaman zaman değişken bir yap-boz parçasıdır. Ama yap-boz her gün daha netleşmekte, daha bütünleşmekte ve parçalar bütünleştikçe karşımıza yeni bir resim çıkmaktadır. Biz burada bu resmin oluşum çizgilerini görmeye çalışıp tepeden bakarak bütünü yakalamaya gayret edeceğiz. Gerçeğin parça parça ortaya konduğu bilimsel aktiviteleri olabildiğince kuşatarak, notaların yanında besteyi okumaya çalışacağız.
Psikoterapi İle Hedeflediklerimiz
Psikoterapinin sözlük anlamı ruhsal tedavi demektir.Bu arada şunu belirtmek gerekir ki ruhsal tedavi herhangi bir ilaç yada tıbbi müdahale olmadan yapılmaktadır.Konu böyle olunca da çok geniş bir alan bu kavramın içinde yer bulmuştur.Bu alanın içinde yer alan görüşlere göre danışan(hasta) ile danışman(hekim,psikolog) arasında geçen her konuşma psikoterapi iken bazı görüşlere göre ise belirli hastalıkları belirli teknik ve yöntemlerle,belirli koşullarda,belirli zaman ve ortamda,sınırları çizilmiş ve yapılandırılmış,uygulanışı standart hale getirilmiş bir görüşme süreci psikoterapi olarak tanımlanmıştır. Bilimsel olarak bakılması durumunda ise psikoterapinin gerçekten psikoterapi olması için mutlaka çerçevesinin çizilmiş, yapılandırılmış ve evrensel uygulanabilirliğinin standartının ortaya konulmuş olması zorunluluğu vardır.
Psikoterapiden kasıt kişinin kendini cerrahi müdahale görmeden ve ilaç kullanmadan kendini iyi hissetmesi durumu mudur? Öyle ise eşinizin size aldığı hediye ile söylediği güzel sözler, öğretmeninizin sizi takdir etmesi, anne babanızın sizi ödüllendirmeleri, din adamlarının cemaatine ilettiği bilgiler, arkadaşlarınızla geçirdiğiniz güzel vakit ve eğlenceler vb hepsine psikoterapi denilebilir mi? Bakıldığında bunların hepsi kişide olumlu etkilere neden olabilir ancak bunlara bilim demek ne kadar doğrudur? Bu etkiyi yaratan faktörlerin neler olduğu, etkin tarafın konumu, tavrı, hareketi, statüsü ve mistik gücü gibi faktörler mi yoksa kullanılan malzemenin (konuşma, söz, tılsım, muska, büyü vs.) içeriği veya edilgen tarafın iç dünyasında hazırladığı şablonlar mı olduğu konusu tamamen ayrı bir araştırma konusudur.
Biz burada çeşitli insan ve kurumların, çeşitli yöntem ve araçlarla yarattığı etkinin nasıl, kime, nerede ve ne zaman etki ettiğini araştırmanın ayrı bir konu olduğunu; bilimsel bir disiplin olarak psikoterapinin çerçevesinin, aracının, hedefinin, etki alanının ve sınırlarının ne olduğunun belirlenmesinin de ayrı bir konu olduğunu belirtmek istiyoruz.
Psikoterapi, hastalığı belirli bir psiko-patolojik anlayış içerisinde, belirli bir kavram dizinine oturtarak ve yapılandırılmış bir program içerisinde tedavi etmek amacıyla planlı bir şekilde yürütülen uygulamalardır. Peki, böyle bir uygulama var mıdır? Evrensel olarak kabul edilmiş, standardize edilmiş tek bir psiko-patolojik anlayışa dayanan böyle bir psikoterapiden bahsetmek henüz zor görünmektedir. O halde psikoterapi ya da psikiyatri bir bilim değil midir? Bunu bu şekilde ifade etmek haddi aşmak olur. Tek bir psikoterapiden bahsetmek de cüretkârlıktır.
İnsanları anlamak,mekanizmalarını belirlemek,tüm sorunlarının nedenlerini ortaya koymak,bunlara uygun teknik ve stratejileri belirlemek,bu teknik ve stratejileri uygulamak ve sorunu ortadan kaldırmak ve bir daha da tekrarlamasının önünü kesmek,tüm insanlarda da uygulandığında yüzde yüz başarılı olmak evrensel hale getirmek ve bunu da tek bir kurama, akıma,hipoteze bağlamak neredeyse en azından günümüz koşullarında imkansızdır.Bütün bu psikoterapi teknik ve yaklaşımları tek başına ele alındığında insan gerçeğinin ancak bir tarafını izah edebilmekte ve bütünü açıklamakta yetersiz kalmaktadır.Her bir kuram bu iddialarla ortaya çıkmakta ve bu amaçlara yönelik bilimsel çalışmalar yapmaktadır.Bunlardan fonksiyonel olanları geçerliliğini sürdürmekte başarısız olanlar ise bilimin çöplüğüne itilmektedir.Ancak bilimsel yöntemlerle yukarıdaki hedeflere yönelik çalışmalar devam etmektedir.
v Kişinin duygu, düşünce ve davranışlarının farkında olmasını sağlamak
v Kişinin başkalarının duygu, düşünce ve davranışlarını anlama kapasitesini artırmak ve buna uygun davranış geliştirmek
v Kişinin kendini anlama kapasitesini arttırmasına yönelik ilerleme kaydetmek
v Daha nitelikli kişilerarası ilişkiler yaşaması yolundaki engelleri kaldırmak
v Dış odaklı sistemden iç odaklı bir sisteme geçmeyi sağlamak
v Daha olgun ve dingin bir ruh durumuyla yaşamdan alınan tadı arttırmak