
Obsesif kompulsif bozukluk insanlarda yüzde 2 oranında görülmektedir.Bu bozukluğu tanımlamadan önce görünüm olarak nasıl bir tablo olduğunu belirtmemiz gerekir.Birçok kişinin aşırı seviyede temizlik,titizlik,para yada eşya biriktirme,düzenlilik gibi çeşitli takıntıları mevcuttur.İlginç olan şudur ki bunu yapan kişiler bu durumun saçma olduğunu bilirler ancak davranış veya düşünce olarak tekrarlamak zorunda hissederler.Tabiki böyle bir durumda kişilerde önemli bir sıkıntıya,zorlanmaya,çevresindeki kişilerle ilişkilerinin bozulmasına,zaman kaybına neden olabilir.Şimdi obsesif kompulsif bozukluğu inceleyelim:
Obsesyonlar:Obsesyonlar(saplantılar-takıntılar) irade dışı gelen,kişiyi tedirginlik ve sıkıntı veren,bilinçli bir şekilde uzaklaştırılamayan tekrarlayıcı düşünce,fikir,hayal veya dürtülerdir.Kişi bu durumun kendi iradesinin kontrolünde olmadığını bilir,saçma bulur.Ancak yine de bu durum kişinin kafasında var olmaya devam eder. Düşüncede olan takıntılara genel olarak obsesyon denilmektedir.
Kompulsiyonlar:Kompulsiyonlar (zorlantılar) tekrarlayıcı davranışlar veya zihinsel eylemlerdir.Kompulsiyonların amacı obsesyona eşlik eden sıkıntıyı azaltmak veya korkulan bir durumun önüne geçmektir.Kompulsiyonlar bu manada kişinin bu düşüncelere karşı aldığı bir tedbirdir.Bu noktada şunu belirtmek gerekir ki bunu yapan kişiler asla ve asla yaptıkları eylemlerden zevk almazlar.Kompulsiyonlar genelde abartılıdır ve amaçladıkları şeyle aralarında mantıksal bir kurgu yoktur.
Kişiler genelde obsesyon ve kompulsiyonlarını ortaya çıkaran durum,kişi veya nesnelerden uzak durmaya çalışırlar.Bu kişilerde sürekli olarak tereddüdlük hali ve kararsızlık durumu gözlenir.
Obsesyon ve kompulsiyon türleri:
1-Temizlik obsesyonları ve kompulsiyonları
2-Şüphe obsesyonları ve kompulsiyonları
3-Saldırganlık ve zarar verme obsesyonları ve kompulsiyonları
4-Dini obsesyonlar ve kompulsiyonlar
5-Sayma obsesyonları ve kompulsiyonları.
Obsesif kompulsif bozukluğun nedenleri:

Obsesif kompulsif bozuluğun nedeni biyolojik veya psikolojik olabilir.Bu noktada ilaç tedavisine cevap veren ve yarar gören bir kişinin obsesif kompulsif bozukluğu biyolojik kaynaklıdır denilebilmektedir.Ancak aylarca veya yıllarca ilaç kullanılmasına rağmen düzelmeyen obsesif kompulsif bozukluğu olan kişilerde mevcuttur.Böyle bir durumda psikolojik bir kaynaktan bahsetmek mümkündür.Psikolojik kaynaklı obsesif kompulsif bozukluklar psikososyal,dinamik,davranışsal,bilişsel veya varoluşsal bir kaynaktan ortaya çıkmış olabilir.Her bir obsesif kompulsif bozukluğun farklı bir kaynağı olabilir.Psikoterapi kuramlarının bu bozuklukla ilgili görüşleri ve iddiaları mevcuttur ve hiç birisini de göz ardı etmemek gerekmektedir.Psikolojik kaynaklı bir obsesf kompulsif bozukluğun psikoteropotik açıklamalarla ve çalışmalarla düzelme oranı ve ihtimali yüksektir.
DSM IV’e göre Obsesif-Kompulsif Bozukluk
A. Obsesyonlar ya da kompulsiyonlar vardır:
Obsesyonlar aşağıdakilerden (1), (2), (3) ve (4) ile tanımlanır:
(1) bu bozukluk sırasında kimi zaman istenmeden gelen ve uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin anksiyete ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemler
(2) düşünceler, dürtüler ya da düşlemler sadece gerçek yaşam sorunları hakkında duyulan aşırı üzüntüler değildir
(3) kişi, bu düşünceleri, dürtüleri ya da düşlemlerine önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır ya da başka bir düşünce ya da eylemle bunları etkisizleştirmeye çalışır
(4) kişi, obsesyonel düşüncelerini, dürtülerini ya da düşlemlerini kendi zihninin bir ürünü olarak görür (düşünce sokulmasında olduğu gibi değildir)
Kompulsiyonlar aşağıdakilerden (1) ve (2) ile tanımlanır:
(1) kişinin, obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulanması gereken kurallarına göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (örn. el yıkama, düzene koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemler (örn. dua etme, sayı sayma, birtakım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma)
(2) davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya ya da var olan sıkıntıyı azaltmaya ya da korku yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir; ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi ya da korunulması tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir
B. Bu bozukluğun gidişi sırasında bir zaman kişi obsesyon ya da
kompulsiyonlarının aşırı ya da anlamsız olduğunu kabul eder. Not:
Bu çocuklar için geçerli değildir.
C. Obsesyon ya da kompulsiyonlar belirgin bir sıkıntıya neden olur,
zamanın boşa harcanmasına yol açar (günde 1 saatten daha uzun
zaman alırlar) ya da kişinin olağan günlük işlerini, mesleki (ya da
eğitimle ilgili) işlevselliğini ya da olağan toplumsal etkinliklerini ya
da ilişkilerini önemli ölçüde bozar.
D. Başka bir Eksen I bozukluğu varsa, obsesyon ya da kompulsiyon-
ların içeriği bununla sınırlı değildir (örn. bir Yeme Bozukluğunun
olması durumunda yemek konusu üzerinde düşünüp durma;
Trikotillomaninin olması durumunda saç çekme üzerinde durma;
Vücut Dismorfik Bozukluğunun olması durumunda dış görünüm-
le aşırı ilgilenme; bir Madde Kullanım Bozukluğunun olması
durumunda ilaçlar üzerinde düşünüp durma; Hipokondriazisin
olması durumunda ciddi bir hastalığı olduğu biçiminde düşünüp
durma; bir Parafilinin olması durumunda cinsel dürtüler ya da
fanteziler üzerinde düşünüp durma ya da Majör Depresif
Bozukluk olması durumunda suçluluk üzerine geviş getirircesine
düşünme).
E. Bu bozukluk bir maddenin (örn. kötüyekullanılabilen bir ilaç ya da
tedavi için kullanılan bir ilaç) ya da genel tıbbi bir durumun
doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir.
Varsa Belirtiniz:
OKB anksiyete bozuklukları içinde gruplanır. Günlük hayatta batıl inancı olan, en ufak şeylerden kaygı duyan veya şüphelenen insanlar çoktur. Bu gibi belirtileri gösteren herkes hasta olarak kabul edilemez, ancak bu düşünce ve davranışlar aşırıya kaçtığında obsesif kompulsif bozukluktan söz edilir.
Bazı kişiler aklına kötü bir şey geldiğinde bir tahtaya vurarak “allah korusun” der veya evden çıkarken dış kapının kilitli olup olmadığını bir kaç defa kontrol eden sıktır, bu tür davranışları obsesif kompulsif bozukluk olarak değerlendirmek yanlış olur. Bu hastalığın en önemli özelliği kişilerin takıntılı düşüncelerinin ve davranışlarının farkında olmasıdır. Bu kişilerde akla takılan düşünceler istemli olarak uzaklaştırılamaz veya saçma olduğunu bile bile aynı davranış çok defa tekrar edilir(uzun süre el yıkamak veya kapının kilitli olduğunu bilerek tekrar tekrar kontrol etmek gibi). Bu hastalığa yakalanmış kişilerin günlük işlevlerini yerine getirmesi güçleşir, iş hayatı ve sosyal ilişkileri genelde bozulur.
OKB bir hastalık olarak tek başına görülebileceği gibi bir belirti olarak başka psikiyatrik hastalıklara eşlik edebilir. OKB sıklıkla depresyonla bir arada görülür. Hastanın değerlendirmesinde buna dikkat etmek gerekir.
Yapılan araştırmalarda bu hastalığın toplumda %2-3 oranında görüldüğü tespit edilmiştir. Ancak tahmin edilen değerler bunun çok üstündedir.Bu hastalık herhangi bir yaşta başlayabilir. Okul öncesi çocukluk döneminde veya yaşlılıkta ortaya çıkabilir, ortalama çıkış yaşı 40’dır.
Çeşitli nedenlerle hastaların OKB tanısı alması gecikebilir. Bunun değişik nedenleri olabilir; hastaların yaşadıklarının hastalık olduğunun farkında olmaması veya hekimler ayırt edici tanıda bu hastalığı düşünmemeleri bu nedenlerden bazılarıdır. Bazen depresyon, iş ve aile sorunları gibi başka tanılarında bu hastalıkla bir arada bulunması OKB tanısını güçleştirebilmektedir. Tedavide gecikmenin en büyük sakıncası depresyonun veya iş ve aile sorunlarının ortaya çıkma riskinin artmasıdır.
OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK BELİRTİLERİ NELERDİR?
Genelde obsesyon ve kompulsiyonlarla karakterizedir, ancak sadece obsesyon veya kompulsiyon yakınmaları olan hastalar da olabilir. Obsesyonlarda kompulsiyonlarda düşünce şeklinde olabilir. Ancak genelde obsesyonlar düşünce kompulsiyonlarda davranış şeklindedir.
Obsesyon (takıntı):kişinin kontrolü dışında tekrarlayan düşünce ve uyaranlardır. Hastalar bunun çok anlamsız olduğunu, kendilerini çok rahatsız ettiğini ancak bu düşüncelerden kurtulamadıklarını belirtirler. Bu takıntılar hastada iğrenme, korkma, şüphelenme veya anksiyete gibi duyguları da beraberinde getirir. Hastalar bu düşüncelerin kendi beyinlerinin ürünü olduğunun farkındadır. Sık görülen obsesyonlar şunlardır:
- Kirlilik : çevreden kan, tükrük, mikrop veya semen gibi kir bulaşması veya kişinin çevreye kir bulaştırması
- Kendi başına veya yakınlarının başına bir kötülük geleceği düşüncesi
- Kontrolünü kaybetme ve saldırgan davranışta bulunma korkusu
- Tekrarlayan ve kontrol edilemeyen cinsel düşünceler
- Dinle ve ahlaki değerlerla aşırı uğraşma v.b.
Kompulsiyon (tekrarlayan davranışlar): hastalar takıntılı düşüncelerden kurtulmak için akıllarına başka düşünceleri getirirler veya bazı davranışlarda bulunurlar bu tür düşünce ve davranışlara kompulsiyon denir. Takıntılı düşünceler anksiyete artışına neden olurken kompulsiyonlar anksiyeteyi azaltır. Ağır OKB hastalarında bazen bu kompulsiyonlar tüm günü alabilir. Sık görülen kompulsiyonlar şunlardır:
Temizlik: saatlerce el yıkama, banyo yapma veya tekrar tekrar ev temizleme gibi. Bu şekilde el yıkayarak günde bir kalıp sabun bitiren veya çamaşır suyu ile elini yıkayan hastalar sıktır.
Tekrarlama: takıntılı düşünce ile oluşan sıkıntıyı gidermek için tekrarlayan davranışta bulunma veya akıldan başka düşünceleri geçirme gibi. Yakınlarının başına kotü bir şey geleceğini düşünen bir hasta bunun olmaması için halen yapmakta olduğu davranışı ikinci kez yaparak bu düşünceden kurtulabilir (yolda yürürken aynı yolu geri dönüp tekrar yürümek gibi)
Kontrol etme: evine bir şey olacak veya yangın çıkacak korkusu ile tekrar tekrar kapıyı veya tüpün kapalı olup olmadığını kontrol etmek gibi.
Biriktirme: işe yaramayan bir çok eşyayı biriktirmek gibi. Örneğin bazı kişilerde yeterli yerleri olmadığı halde gazeteler, boş kavanozlar veya konserve kutuları gibi işe yaramayan şeyleri atamama davranışı görülebilir. Son birkaç yıldır yurdumuzda gazetelere yansıyan çöplük evler buna en güzel örnektir.
Sayma: yolda yürürken kaldırım taşlarını sayma veya araba plakalarını okuma, günlük işleri yaparken belli sayılarda tekrar etme v.b.(örneğin kazağını beş kere giyip çıkarma veya aynı yere üç kere gitmeme gibi)
Tamamlama: bu kompulsiyonu olan hastalar bir dizi davranışı mükemmel olana kadar tekrar tekrar yaparlar. Örneğin kirlilik takıntısı olan bazı hastalar el yıkamadan önce lavaboyu, musluğu ve sabunu yıkar (genelde belli sayıda) daha sonra belli sayıda elini yıkar ve elini yıkadıktan sonra tekrar aynı işlemi tekrarlar.
Aşırı tertipli ve düzenli olma: örneğin çalışma odasında herşeyin simetrik durması veya masanın üstündeki herşeyin belirli bir sıra ile dizilmesi gibi.
Yukarıda sayılanlar dışında sayı sayma, aşırı liste yapma veya aşırı dua etme gibi başka kompulsiyonlarda olabilir.
OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUĞUN NEDENLERİ NELERDİR?
OKB’nin bilinen tek nedeni yoktur. Çeşitli etkenlerin bir araya gelmesi ile bu hastalığın ortaya çıktığı belirtilmektedir.
Genetik bir yatkınlıktan söz edilmektedir. OKB’ye neden olan bir gen bulunamamıştır, ancak OKB hastalarının yakınlarında bu hastalığın görülme olasılığı artmaktadır. Aynı ailede görülen OKB semptomlarının aynı olması gerekmez. Örneğin annede kontrol etme kompulsiyonları görülürken kızında sık el yıkama olabilir.
Beyinde kimyasal haberci görevi üstlenen serotonin seviyesinde düşmenin bu hastalığa neden olduğu söylenmektedir. Serotonin seviyesini artıran ilaçlar bu nedenle tedavide kullanılmakta ve tedavi edici etkisi görülmektedir.
Bazı araştırmacılar bu hastalarda beynin ön kısmı olan frontal kortex ile iç yapılardan bazal ganglionlar arasında iletişim kopukluğu olduğunu ileri sürmektedir.
Aile içi sorunlar veya stres yaratan durumlar bu hastalığa yol açmaz ancak var olan hastalığın alevlenmesine yol açabilir.
Obsesif kişilikteki kişilerle OKB’yi ayırmak gerekir. OKB hastalarının hastalık öncesi dönemlerinde genelde kompulsif davranışlara rastlanmaz.OKB hastalarının %15-35’inde hastalık öncesi dönemde obsesif uğraşlara rastlanır.